İnsanın hayatındaki en üzücü keşiflerinden birisi bu olsa gerek! Yanlış yerde olduğunu anlamak. Ama bunu üniversite sıralarında farkettiyseniz çok şanslısınız. Biliyorum binbir zahmetle kazandınız üniversiteyi ve ne heyecanla başlamıştınız. Ama düşünsenize, ya meslekteki 10. yılınızda farketseydiniz, yanlış alanda çalıştığınızı! Dolayısıyla bu keşif, aynı zamanda en doğru keşfinizdir, doğru alanı bulmanız için.  İkisi arasındaki farkın yaşanmış hikayeleri için buraya ve buraya göz atabilirsiniz. Hâsılı, zararın neresinden dönerseniz kârdır.

Böyle bir keşfiniz olduysa yapacağınız en yanlış şey, kararsız kalmak, bezgin olmak, problemi sümen altı etmektir. Bu sadece Size zarar verir. En sonunda haşlanmış kurbağa olursunuz.

Yapabileceğiniz en doğru şey ise, alternatiflerinizi çıkarmak ve ne yapabileceğinize (etki alanınıza) odaklanmaktır. Unutmayın, hayat Sizin hayatınız! Memnun olmadığınız bu durumu değiştirmek için çaba göstermesi gereken kişi de Siz’siniz. Ve aldığınız kararlar, yaptığınız seçimler Sizi bir yerlere götürmektedir.

O halde alternatifleriniz neler olabilir, birlikte bakalım.

Yanlış bölümde olduğunuzdan emin misiniz?

Öncelikle “yanlış bölümde olduğumdan emin miyim?” sorusunu kendine sorman yerinde olacaktır. Bu konu başka bir yazımızın konusu olsun. Ama kısaca şunları ekleyebilirim. Eğer aşağıdaki tespitlerin varsa, gerçekten yanlış bölümde olduğunu düşünebilirsin:

Bölümünden mezun olanların yaptıkları işler,

• Değerlerinle örtüşmemektedir. ( Bu konuda şu yazı, sana yardımcı olacaktır),
• Sahip olduğun mizaç özelliklerinin tam tersi özellikler gerektirmektedir. (Bu konuda şuradaki hikaye ve şu test sana yardımcı olacaktır),
• Hayat beklentilerinle örtüşmemektedir. (Bu konuda da şu yazının 1. maddesi sana yardımcı olacaktır).

Bunların dışında kalan şeyler, geçici kızgınlıklar, geçici hayal kırıklıkları olabilir. Bu nedenle yanlış bölümde olduğun kararını tekrar gözden geçirmen yararlı olacaktır.

Ayrıca aşağıdaki alternatifler için harekete geçmeden önce de yine yukarıdaki 3 maddeyi iyice çalışman ve hayattan/gelecekten ne beklediğinden emin olman gerekir.

Gelelim alternatiflere….

Akla gelen ilk alternatif, okulu bırakmak ve üniversite sınavına yeniden girmek olabilir. Bunu son çare olarak düşünüyorum. Önce diğer alternatifler neler olabilir onlara bakalım. Son alternatif olarak yine okulu bırakma alternatifini de gözden geçirelim.

1. Alternatif: Kişisel yetkinlik ve becerinize uygun bir mesleğe odaklanmak

İş hayatındaki meslekleri temelde ikiye ayırabiliriz.

Birinci gruptakiler, bir lisans sertifikasyonu gerektirenler. Ar-ge departmanı için gıda mühendisi, bakım atölyesi için makine mühendisi,  avukatlık için hukuk mezununu gerekliliğini buna örnek verebiliriz.

İkinci gruptakilerde kişisel yetkinlik ve beceriler, lisans sertifikasyonundan daha önemli olmaktadır. Satış ve satışın türevleri (kurumsal satış, bireysel satış, satış mühendisliği, ihracat, satış temsilciği, mağaza yöneticiliği, satış operasyon vb); pazarlama ve pazarlamanın türevleri (pazarlama, digital pazarlama, ticari pazarlama vb), satınalma ve satınalmanın  türevleri (ithalat, ticari satınalma vb), girişimcilik (ayrıca ve özel olarak) bu gruba örnek verilebilir.

Kişisel yetkinlik ve becerileriniz bu veya benzer alanlardan birisi ile örtüşüyorsa, bu alana odaklanmak size farklı bir kariyer alternatifi sunacaktır. Burada önemli olan, bu alternatif alanı (bu sefer) gerçekten doğru belirlemeniz, odalanmanız ve bu alanda kendinize nitelikli bir gelişim planı hazırlamanızdır. Zira bu odaklanmayı yaparken göze almanız gereken nokta, kendi bölüm derslerinizi de aksatmamaktır. Bu noktada sizi motive edecek şey, alternatif kariyer tercihiniz olacaktır.

2. Alternatif: Mevcut bölümünüzü zenginleştirmek

Okul sonrası hedeflerinize destek olacak şekilde alacağınız ilave eğitimlerle mevcut bölümünüzü zenginleştirebilirsiniz. Bunun için;

• Çap/Çift ana dal/ yan dal yapma,
• Seçmeli ders alma,
• İlgi duyduğun bölümün derslerine gönüllü olarak (ikinci öğretim dersleri gibi) katılma,
• Açık Öğretim’den ikinci üniversiteye başlama,

Sizi besleyebilecek kaynaklar olabilir.

3. Alternatif: Okulu/Bölümü bırakmak/değiştirmek 🙁

En zor tercihtir. Bu kararın maliyetleri çok yüksektir. Sınava yeniden girmek demek;

• İstenen bölümün kazanılama-masını göze almak,
• Yeniden girmeyi aileye, sosyal çevreye anlatabilmek,
• Bu kararın getireceği nakit ve vakit maliyetini kendinize anlatabilmek ve bu maliyetleri göze alabilmek demektir.

Bu nedenle bu kararı vermeden önce,

• Bölümün, gerçekten yanlış olduğundan emin olmanız,
• İlk 2 alternatifin olmayacağını da kendinize ispat etmeniz gerekir.

Sonrası;

İkinci bir hayal kırıklığı yaşamamak adına, kararınızın arkasında sımsıkı durup yeni hedefe doğru yüksek motivasyonla koşmak…

Siz ne dersiniz?

Bölümünüzün yanlış olduğunu düşündünüz mü? Böyle bir durum yaşadıysanız, nasıl üstesinden geldiniz? Deneyim ya da fikirlerinizi paylaşın, birlikte öğrenelim.

Beni Linkedin üzerinden de takip edebilirsiniz @muratyildizim